Yabancı dilde içerik üretimi sitemizde onlarca defa teşvik ettik. Buna karşın hemen hemen hiçbir denemede bulunmadıysanız gelin biz bir kez daha teşvik edelim. Sonrasında bakalım forumumuzdan yurtdışına içerik ihraç eden daha çok üye çıkartabiliyor muyuz? Zira güvenli olduğumuz bir şey var, yolunuza bu şekilde devam etmek hem başarı olasılığınızı arttırıyor hem de daha kazançlı.
Bugün Türkçe içerik ürettiğiniz zaman aldığınız trafiği direkt İngilizce bir sitede hazırlarsanız 5 kattan fazla gelir elde edebiliyorsunuz. Kazandığınız 2000 lira ülke standartlarında bu işi sadece ek meslek olarak yapmanıza olanak sağlarken, yabancı dildeki içerikleriniz averaj aynı uğraşla sizi standartları daha yüksek bir yaşantıya itebilir. İşte bu durum sitelerde olduğu şeklinde YouTube kanallarında da benzer. Sadece elbet “Tamam da bu daha zor!” diyor olabilirsiniz. İşte ikimiz de bu yazımızla, bu düşünceyi değiştirmeye çalışacağız.
İngilizceyi asla bilmeden bu işe atılmak pek mantıklı değil evet. Ülkemizdeki durumu da göz önüne alırsak bu çok da fazla iyi bir noktada değil, kabul ediyorum. Tamam fakat averaj seviyede bir İngilizce, tüm bu sorunları ortadan kaldırıyor. Hatta bir ihtimal giriş seviyede dahi biliyor olmanız kafi olabilir. Ne şekilde mi? Burada konumuzun iki yönü söz mevzusu denilebilir. Gelin öteki alt başlıklarımızda da bu iki yöne odaklanalım.
Siz gene içeriklerinizi Türkçe hazırlayarak kalitenizi sürdürebilirsiniz. Sadece videoyu hazırlamadan ilkin bugün {hiç de} kötü çalışmayan tercüme servislerinden faydalanarak yazılarınızı çevirebilirsiniz. Bu aşamada Yandex Translate, Google Translate ve arkasından da Gramarly (Yazım kuralları ve hataları için) kullanırsanız oldukça fazla sorununuz kalmayacaktır. Bunun arkasından da elbet içeriğinizi hazırlamadan ilkin bir ustalaşmış hizmet alarak editör incelemesine sokabilirsiniz. Arkasından yapmanız gerekense özgüvenli bir halde seslendirme çalışmalarına adım atmak olacak. Başlangıçta bu süreç meşakkatli olacak evet. Oldukca kez bir kelimenin iyi mi söyleniş edildiğini araştırmanız gerekecek. Sadece iyi mi ki sitelerimiz için yoğun emek veriyoruz, bu da bir emek meselesi. İlk videonuzdaki söylenişin ile 50. videodaki elbet fark edecek. Hatta işler yoluna girdiğinde bir ihtimal ustalaşmış imajınızı desteklemek için bir seslendirmenden de destek alabilirsiniz.
İngilizcenizden çekiniyor, konuşmaktan utanıyor olabilirsiniz. Sadece samimiyetle soruyorum bu denli utanmaya ne gerek var ki? Hangimiz bilgisayarımız, sitelerimizle ilgili bir soruya yanıt aradığında Hindistanlı birisinin oldukça bozuk telaffuzuyla, araya kendi dilinden kelimeler sokarak çekmiş olduğu videoları izlemedik ki?
Gelin bu utanma duygusunu bir kenara bırakalım. Elbet daha iyisini ortaya koymaya çalışalım sadece kendimizi geliştirerek de iyi noktalara gelebileceğimizi unutmayalım. Kendinizi birkaç ay emek vererek geliştirmek, arkasından geliriniz her her neyse 5’e katlamak varken konfor alanımız olan lügatımızda mahsur kalmayalım. Ek olarak ihmal etmeyin ki Türkiye’de içerik üretmek yoğun web kullanıcısı olan 60 milyon civarı insana içerik üretmekken, bunu İngilizce yaptığınız anda kitlenin sayısı 5 milyara çıkıyor. Kısaca dışarıda trafik ihtimali de daha yüksek.
Daha ilkin bu şekilde bir denemede bulundunuz mu? Tecrübelerinizi yorumlarda bizimle paylaşırsanız oldukça seviniriz. Sağlıcakla kalınca.
Bugün Türkçe içerik ürettiğiniz zaman aldığınız trafiği direkt İngilizce bir sitede hazırlarsanız 5 kattan fazla gelir elde edebiliyorsunuz. Kazandığınız 2000 lira ülke standartlarında bu işi sadece ek meslek olarak yapmanıza olanak sağlarken, yabancı dildeki içerikleriniz averaj aynı uğraşla sizi standartları daha yüksek bir yaşantıya itebilir. İşte bu durum sitelerde olduğu şeklinde YouTube kanallarında da benzer. Sadece elbet “Tamam da bu daha zor!” diyor olabilirsiniz. İşte ikimiz de bu yazımızla, bu düşünceyi değiştirmeye çalışacağız.
Dili Elbet Bilmeliyiz
İngilizceyi asla bilmeden bu işe atılmak pek mantıklı değil evet. Ülkemizdeki durumu da göz önüne alırsak bu çok da fazla iyi bir noktada değil, kabul ediyorum. Tamam fakat averaj seviyede bir İngilizce, tüm bu sorunları ortadan kaldırıyor. Hatta bir ihtimal giriş seviyede dahi biliyor olmanız kafi olabilir. Ne şekilde mi? Burada konumuzun iki yönü söz mevzusu denilebilir. Gelin öteki alt başlıklarımızda da bu iki yöne odaklanalım.
Tercüme Hizmetlerinden Faydalanın
Siz gene içeriklerinizi Türkçe hazırlayarak kalitenizi sürdürebilirsiniz. Sadece videoyu hazırlamadan ilkin bugün {hiç de} kötü çalışmayan tercüme servislerinden faydalanarak yazılarınızı çevirebilirsiniz. Bu aşamada Yandex Translate, Google Translate ve arkasından da Gramarly (Yazım kuralları ve hataları için) kullanırsanız oldukça fazla sorununuz kalmayacaktır. Bunun arkasından da elbet içeriğinizi hazırlamadan ilkin bir ustalaşmış hizmet alarak editör incelemesine sokabilirsiniz. Arkasından yapmanız gerekense özgüvenli bir halde seslendirme çalışmalarına adım atmak olacak. Başlangıçta bu süreç meşakkatli olacak evet. Oldukca kez bir kelimenin iyi mi söyleniş edildiğini araştırmanız gerekecek. Sadece iyi mi ki sitelerimiz için yoğun emek veriyoruz, bu da bir emek meselesi. İlk videonuzdaki söylenişin ile 50. videodaki elbet fark edecek. Hatta işler yoluna girdiğinde bir ihtimal ustalaşmış imajınızı desteklemek için bir seslendirmenden de destek alabilirsiniz.
Utanacak Ne Var?
İngilizcenizden çekiniyor, konuşmaktan utanıyor olabilirsiniz. Sadece samimiyetle soruyorum bu denli utanmaya ne gerek var ki? Hangimiz bilgisayarımız, sitelerimizle ilgili bir soruya yanıt aradığında Hindistanlı birisinin oldukça bozuk telaffuzuyla, araya kendi dilinden kelimeler sokarak çekmiş olduğu videoları izlemedik ki?
Gelin bu utanma duygusunu bir kenara bırakalım. Elbet daha iyisini ortaya koymaya çalışalım sadece kendimizi geliştirerek de iyi noktalara gelebileceğimizi unutmayalım. Kendinizi birkaç ay emek vererek geliştirmek, arkasından geliriniz her her neyse 5’e katlamak varken konfor alanımız olan lügatımızda mahsur kalmayalım. Ek olarak ihmal etmeyin ki Türkiye’de içerik üretmek yoğun web kullanıcısı olan 60 milyon civarı insana içerik üretmekken, bunu İngilizce yaptığınız anda kitlenin sayısı 5 milyara çıkıyor. Kısaca dışarıda trafik ihtimali de daha yüksek.
Daha ilkin bu şekilde bir denemede bulundunuz mu? Tecrübelerinizi yorumlarda bizimle paylaşırsanız oldukça seviniriz. Sağlıcakla kalınca.