? 400 Gram Süzme Çiçek Balı ₺22.40 ?

arininteri

Üye
Katılım
5 Ocak 2021
Mesajlar
3
Tepki
1
Üretimini ve satışını gerçekleştirdiğimiz ürünler tamamen doğal ve hijyenik ortamlarda üretilmektedir. Peteğinden, kovanına süzme işleminde kullanılan araçlara kadar bir çok hususta, balın doğallını bozmayacak şekilde üretim ve hasat gerçekleştirilmektedir.

Dilerseniz tatlı, dilerseniz şifa niyetine tüketebileceğiniz ürünümüzü aklınızda herhangi bir soru işareti kalmadan, gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz.
Ürünlerimiz tüm testlere açıktır. Dilediğiniz yerde, dilediğiniz şekilde test gerçekleştirebilirsiniz.


bal-webp.3876

**Lütfen konu ile alakasız veya baltalayıcı mesajlardan kaçınalım.



Sipariş İçin;
Bal

WhatsApp Müşteri Hizmetleri; +90 531 833 75 80

Canan Karatay'ın Bal Hakkındaki Açıklamaları Hususunda;

Prof. Dr. Canan Karatay, TV ekranlarında ve yazılı basında bal hakkında “Bal sıvı şekerdir. Eğer kiloluysanız, eğer tansiyon ve kalp hastasıysanız bal şekerinizi çok çabuk fırlatarak vücudunuzu yağlandırır” ifadesine ek olarak yaptığı bir başka açıklamada da“Balın sağladığı şifa zararından bin kat daha azdır. Balda yüzde 60 früktoz yüzde 40 glukoz vardır. Alkol gibi karaciğeri yağlandırır, tamam şifadır ama eski ballar kalmadı” ifadelerinin hiçbir bilimsel dayanağı yoktur. Sayın Karatay bu ifadesiyle balın sadece früktoz ve glukoz şekerinden oluştuğu algısını oluşturmaktadır. Oysa yapılan yüzlerce bilimsel çalışmada balın türlerine göre bileşenlerin miktarlarında farklılıklar olduğu, ancak, früktoz ve glukoz toplamının %60-70 aralığında olduğu bilimsel dergilerde rapor edilmiştir. Sayın Karatay’ın “Bilimsel Gerçeklerle Kilo VermeninABC’si -KARATAY DİYETİ-“ adlı kitabının 50. sayfasında, balda bulunan bileşenleri verdiği tabloda, ortalama olarak fruktoz %38 ve glukozun da %31 olduğunu yazdığı halde, basına yaptığı açıklamada fruktoz oranını %60 gukozun ise %40 olduğunu söylemesi kendinle çeliştiğinin çok önemli bir göstergesidir. Balda %60 früktoz, %40 glukoz olduğu söylemiyle sayın Karatay kendi kitabı ile ters düşmektedir. Hangisi doğrudur? Kitabında yazdığı balın bileşimlerinin oranları mı? Yoksa basına verdiği bu bilgi mi? Bal, sadece bu iki şekerden oluşmadığı gibi, şekerlerin dışında bulunan ve tıbbi olarak çok önemli aktiviteler gösterdiği kanıtlanmış çeşitli organik bileşiklere sahiptir. Sayın Karatay, doğal balların sahip olduğu biyoaktif bileşenleri yok saymaktadır. Doğal balı şeker şurubundan ayıran en temel iki özellik, arının üretimi sırasında bitkilerden aldığı çeşitli organik maddeler ve nektarı bala dönüştürme safhasında bala dahil olan enzimlerin varlığıdır. Bunların baldaki miktarları az olsa da önemli tıbbi aktivitelere sahip bileşiklerdir. Tıp doktoru bir bilim insanı olan Sayın Karatay, balda bulunan fenolik asitlerin, flavonoidlerin, B2, B3, B6, B9, B12 ve C vitaminin insan sağlığı için önemini çok iyi bilmektedir. Bu maddelerin tıbbi etkileri, bu güne kadar yapılan binlerce bilimsel çalışmayla kanıtlanmıştır. Sayın Karatay’ın son zamanlarda bal hakkında yaptığı gibi, bilimsel bir dayanağı olmayan bu tür söylemler kamuoyunu yanıltmakla kalmayıp, ülke ekonomisine de zarar vermektedir.


Organik Bal'ın faydaları
Bal bakteri barındırmaz. Bütün canlıların yaşamlarını devam ettirebilmek için bir miktar neme ihtiyacı vardır. Bakteriler balla temas ettiklerinde nemden yoksun kalır ve yok olurlar ayrıca balın asidik tepkisi de bakterilerin yaşaması için uygunsuz bir ortam oluşturur.
İnsan vücudunu etkileyen birçok mikroorganizma balda yok olur. Bal içinde bakteri barındırmamakla kalmaz aynı zamanda bir bakteri yok edici olarak kullanılır. Örneğin Antibiotiklere karşı dirençli olduğu bilinen MRSA ( Metisiline Reziztans Staf Aureus) bakterisinin bala karşı koyamadığı tespit edilmiştir.
Dr. W.Sackett bal sayesinde tifo mikroplarını 48 saat içinde yok etmiştir. Dizanteri mikropları 10 saat içinde ölmüştür. (Murray Hayt ,The World of Bees ,Coward Mcnann Inc ,N.Y. s.185 )
Vücutta kemik ve dişlerin teşekkülünde önemli rol oynayan minerallerin balda bulunuşu kansız kalmış şahıslar, büyüme ve gelişme çağındaki gençler ve her yaşta insanların beslenmelerinde önemli rol oynamaktadır.
Balda şimdiye kadar oniki değişik enzim olduğu saptanmıştır. Enzimsiz yaşam mümkün olmazdı enzimler bütün biyokimyasal süreci organize eder, yönetir, düzene koyar ve hızlandırır hastalıkları iyileştirir. Balın içerdiği Magnezyum damarlarda kanın pıhtılaşmasını önler,ayrıca stresin olumsuz etkilerinden korur. Potasyum bağırsak adalelerinin faaliyetini hareketlendirir. Ayrıca sindirim için polenlerde önemlidir. Araştırmalarda alınan sonuca göre çiçek polenleri ince barsak mukozasında dolaşımı hareketlendirir. Dahası balı yedikten 20 dk. Sonra bağırsak cidarının bağışıklık sistemini kuvvetlendiren ve besinler yoluyla alınan zararlı maddelerin etkisinden koruyan maddeler barsakta serbest bırakılmasında etkili olur .Balda ayrıca vücudun ancak az miktarda üretebildiği Chocin maddesi vardır. Bu nedenle bu madde vücuda günde iki,üç gram verilmelidir. Chocin karaciğerin yağ metabolizmasını ayarlar ve bu organın yağ bağlamasını önler. ( http://www.genetikbilimi.com/genbilim/dogalilacbal.html )
Amerikan Dental Araştırmalar Birliğinin İllinois Chicago da düzenlenen 'Oral Sağlık İçin Yararlı Yiyecekler' konulu sempozyumda, balın diş çürüğünü önlediği ortaya konmuştur.Yeni Zelenda Waikata Üniversitesi Biyokimya uzmanı Bal Araştırma Ünitesi başkanı Doç. Dr.Peter Molan diş çürüğünden sorumlu bakterilerden Streptococcus mitis, Streptococcus Sabrinus ve Lactobacillus casii'nin ürettikleri asit miktarını balın önemli ölçüde azalttığını belirtmiştir. Bu durumun balın dental plaktaki dextran üretimini engellediğinden kaynaklandığı ve baldaki bir enzimin Hidrojen Peroksit ürettiği görülmüş bunun balın antibakteriyel etkisini artıracağını böylece dişetinin enflamatuar enfeksiyonlarının tedavisinde balın bu etkisinden faydalanılabileceği bildirilmiştir. Anti enflamatuar kompenentleri sayesinde şişliği ve ağrıyı azaltan özelliği ile balın yaraları iyileştirme konusunda mükemmel +bir sonuç verdiği saptanmıştır. ( http://www.dentalgazete.com/ )
Rota Virüs, E.Coli, Salmenalla gibi mikroorganizmaların sebep olduğu, ani ishal ve kusmalarla başlayan AKUT GASTROENTERİT'in yılda 0-5 yaş arası 500 milyon çocuğu ölümle tehdit ettiği belirtilmektedir. Son elli yıldır ishalli hastalara serum takılıyor, hasta damar yoluyla tedavi ediliyordu. Bunun pıhtı oluşması ve herhangi bir damarı tıkaması gibi sakıncalarının olduğu belirtilmektedir. Son zamanlarda Oral Rehidratasyon mayil denen şekerli, tuzlu solüsyonlar ile çok iyi netice elde ettiler. İshalli bir çocuğun aç bırakılması çocuğun ölmesine sebep olabilir.Oral tedavi Dünya Sağlık Teşkilatı tarafından bütün dünyaya asrın buluşu olarak tavsiye edilmiş olup Brıtish Medical Journal adlı dergide yayınlanan bir makalede de Şeker yerine bal kullanmayı tavsiye etmiştir. (Mustafa ÖZER,Alternatif tıp ve şifa sofrası,İSTANBUL)
Yukarıda birkaç örneği verilen pekçok bilimsel araştırmalar sonucunda Bal gerek içinde barındırdığı vitaminler ve minerallerle gerekse yapısal özellikleri sebebiyle insanlar için tam bir şifa kaynağı olduğu tespit edilmiştir. Yaklaşık balın 500 hastalığa faydalı olduğu belirtilmiştir. İşte Balın faydalarından birkaçı:
İYİ BİR KORUYUCUDUR:
Antibakteriyel özelliğinden dolayı içinde birçok gıda bozulmadan saklanabilir.
MİDEYE KUVVET VERİR:
Baldaki şeker emilimi en kolay olan şeker olması ve Hazmı gerektirmediğinden kolayca kana geçer. Ve midedeki fazlalıkları dışarı atar.
KANSIZLIĞI GİDERİR:
Kan yapıcı özelliğinin yanında hastalıktan yeni kalkmışlara kuvvet verir.
DAMARLARI AÇAR:
Diğer şekerlerin oksine okisjen ile reaksiyona girdiğinde tam yanma meydana geldiği için kanda daha az atık madde bırakır. Kalp adelesine faaliyet ve zindelik vermesiyle Kalp Hastalarına faydalıdır.
ROMATİZMA:
Romatizmal hastalıklarda haricen kullanmak hastayı kısa sürede iyileştirir.
ALERJİ:
Alerjik vakıalarda pahalı ve zahmetli tedavilerin yerini alacak bir alternatif tedavidir.
AĞRI DİNDİRİCİ:
Balın bilhassa buharı ağrı ve sızıyı birkaç dakika içinde dindirmeye başlar.
İŞTAH AÇICI:
İhtiva ettiği A,B,C, ve diğer vitaminler ve mineraller insana zindelik verir.
DOĞAL DİŞ MACUNU:
Diğer tatlı ve meyvelerin zıttı bal dişleri ve diş etlerini temizleyip parlatan bir macundur. Dişleri ve diş etlerini mikroplardan korur,ağızdaki yaraları tedavi eder.
KABIZLIK:
Bilhassa sıcak bal şerbeti kabızlığı kısa sürede geçirir.
ŞİŞMANLIK:
Bal içerdiği enzimler sebebiyle şişmanlığı önler. Bilhassa ılık bal şerbetinin zayıflatıcı özelliği vardır.
YARA İLTİHAP GİDERİR:
Bugün modern tıpta ameliyat yaralarında bal kullanıldığı bilinmektedir. Cavanagh ve BEAZLEY adlı araştırmacılar balın laboratuar şartlarında özellikle boğaz iltihaplarında kendini gösteren Kalbi Tutacoli mikropları ile Candida Albicans isimli mantarlar üzerinde balın etkili olduğunu gözlüyorlar. İnhibin mikropların üremesini de önler.
BALGAM SÖKTÜRÜR:
Balgamı keser vücudun pis rutubetini giderir.
GÖZE FAYDALIDIR:
Gözün görme gücünü arttırır. Nar suyu ile karıştırılıp göze sürme gibi çekilirse gözün keskin görmesini sağlar.
KARIN AĞRISI:
Karın ağrısını geçirir. Bal şerbeti karın ağrılarını çok kısa bir sürede dindirir.
İDRAR SÖKTÜRÜR:
. Mesane yollarını temizler. İltihabını giderir.
KÖPEK ISIRMASINA KARŞI FAYDALIDIR:
Köpek ısırınca bal şerbeti içilir. Ve köpeğin ısırdığı yere bal sürülür.Kuduz ihtimaline karşı tıbbi tedbirler ayrıca alınmalıdır.
CİLDİ GÜZELLEŞTİRİR:
Vücud bal ile oğulursa cilt yumuşar. Bitleri öldürür.
SAÇLARI BESLER:
Saça sürülürse saçları yumuşatır. Besler,uzatır,parlaklık ve canlılık kazandırır.
NEZLEYİ GEÇİRİR:
Bal limonla veya sütle içilirse nezle için çok faydalıdır.
VEREM:
Özellikle çiçek balı gül ile karıştırılıp sabah akşam yenirse akciğer yaraları ve vereme çok faydalıdır.
YANIKLAR:
Bal zeytinyağı ve gres yağıyla karıştırılıp yanan yerlere sürülürse acı, sızı çekilmez. Yanık kısa sürede iyileşir. Yanık izi kalmaz.
VARİSE FAYDALIDIR:
Bal vücudda olan olan varis ve varis yaralarına masaj yapılarak sürülürse çok faydalıdır.
KARACİĞER:
Bal karaciğer ve göğsü temizler. Baldaki ciholin karaciğerin fonksiyonunu kuvvetlendirir. Ve hücrelerinde toplanan yağın giderilmesi için harekete geçirir.
SARILIK:
Balla salatalık rendelenerek yenirse susuzluğu giderir. Kanı temizler. Sarılığı kısa sürede iyileştirir.
TERLEMEYİ GİDERİR:
Bal mumu ile birlikte birkaç gün sakız gibi çiğnenirse burun tıkanıklığı ve bundan dolayı meydana gelen terlemeyi giderir.
İSHALİ DURDURUR:
Soğuk bal şerbeti ishale çok faydalıdır. Kısa sürede durdurur.
ALACA:
Alaca hastası olanlar en az iki-üç ay sabah aç karnına bir su bardağı bal şerbeti içerse şifa görür.
KOLESTOROLÜ DÜŞÜRÜR
YATAĞINI ISLATAN ÇOCUKLAR

için gayet faydalıdır.
İLAÇLARIN YAN TESİRİNİ ÖNLER
.Zararlarını nötüre eder.
AKNE
için iki çorba kaşığı bal iki çorba kaşığı süt limon suyundan oluşan karışımın sürülmesi faydalıdır.
Büyüme çağındaki çocukların ZEKA GELİŞİMİ'ne azımsanmayacak derecede olumlu etkisi vardır.


Organik Bal Hakkında

Organik ürün ya da organik üretim, üretimi sırasında kimyasal girdinin kullanılmadığı ve tamamen doğal yöntemlerle elde edilen üründür. Organik üretimin temel amaçlarından birisi de doğal kaynaklara zarar vermemektir. Bu yüzden üretim sırasında toprağa, suya ve havaya zarar vermeden üretim yapılır. Ayrıca organik üretim yapıldıktan sonra üretilen ürünler oldukça sağlıklı olduğu için son zamanlarda en fazla tercih edilen ürünler de organik ürünlerdir. Sürdürülebilir olması, doğadan alınanın doğaya verilmesi esasına dayanarak üretildiği için çevre severler ve bilhassa veganlar tarafından özellikle tercih edilmektedir.

Organik Ürünlerin Diğer Ürünlere Göre Neden Daha Pahalı?
Organik tarımda verim alabilmek diğer geleneksel yöntemle yapılan tarımdan alınan verimden çok daha zor ve meşakkatlidir. Organik tarımda sentetik tohum kullanımı yasak ve doğal tohum kullanımı zorunludur. Yani aslında birim maliyet yükselirken üretimden alınan verim azalır. Organik tarımda geleneksel tarımda kullanılan traktör vs. kullanılmadığı için el emeği ile yapılan işçilik maliyetinden ötürü de fiyat yükselir. Özet olarak, saf, temiz ve organik ürün elde etmek oldukça maliyetli ve zor bir süreç olduğu için bu koşullar organik gıdaların da fiyatlarına yansır.

Organik ürün denilince akla belli başlı ürünler gelir. Bunların en başında yıllardır tartışılan ve her kafadan konu hakkında bir bilginin çıktığı organik bal gelir. Organik bal nasıl yapılır sorusu yıllardır merak edilen ve hakkında oldukça uzun araştırmaların yapıldığı bir konudur. Organik bal üretilirken de organik tarımdaki gibi temiz ve sağlıklı ürün elde etmek amaçtır. Bu ürün atalarımızın yaptığı gibi geleneksel yöntemler ile ticari kaygı güdülmeden doğal bir şekilde üretilmesi amaçlanır.

Organik Bal Nasıl Yapılır?
Üretim için öncelikle kovanlar, arıcılık yapmaya uygun ekipmanlar, petek ve mumlar organik tarıma uygun olarak düzenlenmeli veya değiştirilmelidir. Örneğin, eldeki kovanların boyalı ya da metal kısımları paslı ise bunlar kimyasal içerikli boyalardan kurtarılarak değiştirilmelidir. Yılda bir ya da iki kez verim alınabildiği için organik balın üretimine geçiş süresi ortalama bir yıldır ve organik bal denilebilmesi için ilk yıl hasat edilen arı ürünleri kabul edilmez. Organik bal üretimi için dikkat edilmesi gereken kurallar bulunur.

Organik Bal Üretiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler ve Püf Noktaları
  • Tarım arazileri organik bal üretilen bölgenin uzağında bulunmalıdır. Çünkü bu arazileri kullanan gübra, kimyasal içeriği olan tarımsal ilaç gibi maddelerden dolayı tarım ürünlerinde kimyasal kalıntı olması çok yüksek ihtimaldir. Sonrasında nektar ve polen kaynağı olarak bu çevredeki bitkiler kullanılırsa organik bal diye üretilen bu ballarda da kimyasal içerik olabilir.
  • Bal üretimi yapacak olan arıcının temel petekler hazırlanırken kullandığı bal mumlarının da organik üretim yapan yerlerden temin edilmesi gerekmektedir.
  • Ayrıca organik bal yapılacak arıların hastalıklardan korunması için dayanıklı arı ırkları seçilmelidir.
  • Arı hastalığı olarak bilinen Varroa ya da yavru çürüklüğü gibi hastalıklar ile baş etmesi gerektiğinde asla ilaç kullanılmamalı doğal ve geleneksel yöntemler tercih edilmelidir. Bu yöntemin arılarda verim kaybına yol açması negatif yanlarından biridir.
  • Arılar asla şeker ya da glikoz ile beslenmemelidir.
  • Organik balın üretimi için polen ve nektar içeriği bakımından oldukça zengin olan ayçiçeği, narenciye ve pamuk bitkileri gibi kültür bitkileri kimyasal kalıntı taşıma ihtimalleri olduğu için tercih edilmemelidir.
  • Yabani, kır ve dağ çiçeği ya da organik tarım sonucunda üretilen bitkiler kullanılabilir.
Tüm bunlar dikkat edilerek organik bal nasıl yapılır ? sorusunun cevabına titizlikle ulaşılabilir ve ürettilen ürün gönül rahatlığı ile tüketilebilir.
 

Ekli dosyalar

  • bal.webp
    266.8 KB · Görüntüleme: 1,187
Üst Alt